Basketbol Tarihçesi
Basketbol, iki takımdan beşer oyuncunun her biri 10’ar dakikalık dört periyotta topu çembere atarak sayı elde etmeye çalıştığı bir spordur. Basketbol, 1891 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Springfield College’da Beden Eğitimi Öğretmeni olan James Naismith tarafından icat edilmiştir.
Basketbol, her yaştan insan için oynanabilen bir spordur. Basketbol oynamanın birçok faydası vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Fiziksel sağlık: Basketbol, kasları güçlendirir, kemikleri güçlendirir, kalp sağlığını korur, kilo kaybını destekler, diyabet riskini azaltır, kanser riskini azaltır, ruh halini iyileştirir, stresi azaltır, uyku kalitesini artırır, yaşam süresini uzatır.
- Zihinsel sağlık: Basketbol, hafızayı güçlendirir, öğrenmeyi kolaylaştırır, yaratıcılığı artırır, karar verme yeteneğini artırır, problem çözme yeteneğini artırır, özgüveni artırır, sosyalleşmeyi kolaylaştırır, stresi azaltır, depresyonu azaltır.
- Sosyal faydalar: Basketbol, insanlara sosyalleşme fırsatı verir, arkadaş edinmeyi kolaylaştırır, takım çalışması becerilerini geliştirir, rekabet duygusunu geliştirir, liderlik becerilerini geliştirir.
- Ekonomik faydalar: Basketbol, bir ülke ekonomisine önemli katkılar sağlar. Basketbol müsabakaları, milyonlarca dolarlık gelir elde etmektedir.
- Kültürel faydalar: Basketbol, kültürler arasında köprü kurabilir ve ülkeleri bir araya getirebilir. Basketbol müsabakaları, farklı kültürlerden insanları bir araya getirir ve ortak bir heyecan duygusu yaratabilir.
Basketbol, insan hayatına birçok yönden fayda sağlayan önemli bir spordur. Basketbol oynamak, her yaştan insan için faydalıdır ve herkes için uygun bir spor dalı mutlaka vardır.
BASKETBOL
Kısaca Basketbol, 5’er kişi ile elle oynanan ve topu potadan geçirerek sayı kazanılan bir oyun türüdür.
Bu sporun ortaya çıkış hikayesi ise çok ilginç…
Beden eğitimi öğretmeni James Naismith 1891 yılında, atletlere ve beyzbol oyuncularına yeni bir antrenman yaptırmak istedi. Naismith, soğuk bir kış günü, tahtadan yapılmış iki sepeti, farklı noktalara yerleştirdi. Oyuncuları 7’şer kişi halinde iki takıma ayırdı. Dr. Naismith’in aslında amacı 3 set boyunca 20’şer dakikadan sporcuların hem kondisyonunu hemde konsantrasyonunu arttırmaktı. Ancak koç Naisimith oyuncuların çok eğlendiğini ve izlerken çok heyecanlandığını fark edince bu antrenmana bir isim verdi. Dr. James oyuna ‘sepettopu’ ingilizce ifade ile ‘basketball’ ismini verdi. Yeni bir spor olarak tarih kayırlatına geçen bu spor kısa sürede dünyada popülerleşti.
James Nasimith sadece basketbolun öncüsü değil aynı zamanda Amerikan Futbolu’na kaskı getiren ilk sporcudur.
Basketbol icadından sonra, Amerika ve Avrupa’da hızlı bir şekilde popülerleşti. Birçok insane göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu Micheal Jordon’dur. Majestelerinin Chicago Bulls’ta 23 numarayı giymesinin sebebi kardeşi Larry’e duyduğu saygıdır. Jordan 45 numaralı formayı giyen kardeşi Larry’den sadece yarısı kadar yetenekli olduğunu düşünüyordu. Majesteleri, o sebeple 23 numaralı formayı sırtına geçirerek maçlara çıktı.
BOVLİNG
Almanya’da milattan sonra 300’lü yıllarda pek çok kilisede bir adet vardı. İnsanlar kliseye gidip 9 ahsap kukayı devirirlerse günahlarından arınmış sayılıyordu. Hatta protestanlığın kurucusu Martin Luther’de bu kişilerden birisi idi. İşte bu gelenek bovling sporunun temeli kabul edilir.
Modern bovling ise 1920’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıktı. Oyunun ana amacı, 18 metre mesefaden ağır bir topun düz bir zemine atılarak lobutları yıkmasıdır. En prestijli yarışma ise yılda bir düzenlenen Weber Kupası’dır. Golf’teki Ryder Kupası gibi Amerika ve Avrupa takımı karşı karşıya gelir. Oyuncu profilinde tek gerekli vasıf ise; sporcunun top hakimiyetini olabildiğince yüksek seviyede sağlaması gerektiğidir. Abd’li D. Weber Profesyonel Bovling Derneği Ödülünü kazandığında tam tamına 72 yaşında idi.