Fenerbahçe Beko’nun Güçlü Başlangıcı Tesadüf Değil

Turkish Airlines Euroleague’de bu sezon güçlü bir başlangıç yapan Fenerbahçe Beko, elde ettiği 5 galibiyet ve 1 mağlubiyet sonucunda zirvedeki yerini korumaya devam ediyor. Geçen sezon bu organizasyonu 12. sırada tamamlayan ve 8 sene sonra ilk kez Play-Off etabına katılamadan sezonu noktalayan Fenerbahçe’de kısa sürede ne değişti? Fenerbahçe Beko’nun bu dominant başlangıcı tesadüf mü?  Obradovicli senelerden sonra bir türlü kimlik oturtamayan Fenerbahçe Beko, aynı günlerine dönebilmek için daha isimli, daha kariyerli ve daha cesur bir antrenör getirmeliydi. Kokoskov ve Djordjevic ile bunu başaramayan Fenerbahçe Beko, tüm camianın kabul edeceği bir koçla yeni sezona girme kararı aldı.

Rusya – Ukrayna krizinin baş göstermesi ile CSKA Moskova’dan ayrılma kararı alan Yunan koç Dimitris Itoudis fırsatını iyi değerlendiren Fenerbahçe Beko, 8 yıl boyunca CSKA Moskova ile hep tepelere oynamış, bu süre zarfında 2 kez Euroleague Kupası kazanmış, Avrupa basketbolunun elit koçlarından birisi ve üstelik Obradovic’in ideolojisi ile yetişmiş eski yardımcısı… Hal böyle olunca Fenerbahçe Beko’nun güçlü başlangıcının tesadüf olduğunu söylemek çok zor.

Transferler Eleştirilse De, Hepsi Kurgunun Birer Parçası

 Fenerbahçe’nin sezon başında yaptığı transferlerin çoğu olmasa da bazıları eleştiriliyor. Ancak bu noktada, planlı bir sistem oluşturmak için hepsinin ayrı özellikleri ile oyuncu kadrosuna tercih edildiği gayet ortada. Barcelona’da kariyerinin en kötü dönemini geçiren Nick Calathes ve Maccabi’yi bir üst seviyeye çıkaramayan Scottie Wilbekin, isim listesinin başında yer alıyor. Ancak Yunan koçun kesinlikle bir planı var. Bu iki istenmeyen kısım aslında bir araya geldiklerinde birbirini tamamlayan puzzle parçasıydı.

Transferler konusunda değinilmesi gereken bir diğer konu da kulübün bütçesinin Avrupa Ligi’nde 4-5 takımın gerisinde kalması. Bu durum zirve ile makasın açılmasına bile neden olabilir. Nitekim bu şartlar altında rekabetçi bir takım oluşturmak için ya çok düşünmek gerek, ya da çok risk almak gerekir. Dimitris Itoudis ve Maurizio Gherardini, her iki seçeneği de uygulamak için birlikte uyum içinde çalıştığını gösterdi.

Hiyerarşi ve Saygıda Kusursuz Çizgiler Çizildi

Görünüşte uyumlu bir şekilde karıştırılması zor olan bu kadroyu etkili hale getirmenin yolu, sahadaki hiyerarşinin etrafına net sınırlar çizmektir. Herkes sahada güçlü yanlarını gösterirken, bir yandan da takım arkadaşlarının zaaflarını da kapatmalı. Bu doğrultuda Yunan başantrenör; Nick Calathes, bitiricileri Scottie Wilbekin ve Marko Guduric ile düzenlemenin uygun olacağını düşündü.

Euroleague tarihinin en çok asist yapan oyun kurucusu Calathes’i, Marko Guduric ve Scottie Wilbekin gibi oyuncuların gölgesinde bırakmak yerine tamamen “oyun kurucu” rolüne dönüştürdü. Bu isimler takımın en skorer oyuncusu olarak, sarı lacivertli takıma verimli bir şekilde komuta ediyorlar. Haliyle bu oyuncular takımın verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için yapılan bir seçimdir.